20 Ağustos 2011

Çamaşır

Kaynak

ne diye çıkmıştık yola biz sahi                                                          
unuttuk gitti tuttuğu
gibi ensemizden bizi hayat
tahta mandallarla çamaşır ipine dizdi

yazdı eskiden
sallanıp dururduk neşemiz daimi
kurudukça kururduk

ayy! yan tarafta bir vişne ağacı
ya değerse bize olalım hercai
bembeyazdık oysa
çamaşır sularından defalarca geçtik
yok yahu o değildi
o zamanlar çivit vardı üstüne üstlük
kaynatılmıştık ya öncesinde bir nevi

bir sigara yakardı
bizi yıkayan hayat yorulduğunda
içimiz giderdi de izin vermezdi bize kokarız diye
olsa olsa bordo ve ekşi
bir korku düşerdi payımıza

komşununkinden daha beyaz olmalıydık
ak pak
ya gri bir bulut geçerse üzerimizden
diye uyku girmezdi gözümüze
öğlen vakitleri

akşam olurdu da durulurdu
yüreğimizin çarpıntısı bir parçacık
kırlangıçlar bir telaş dönerdi eve
biz beklerdik toplasın diye izi hayat
koyduğu yerde bırakmayarak
göğsümüzde ip izleri


Esra BALABAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder