Kücük İstavrit
Küçük istavrit yiyecek bir şey sanıp hızla atıldı çapariye..
 Önce müthiş bir acı duydu dudağında
 Gümbür gümbür oldu yüreği
 Sonra hızla çekildi yukarıya
 aslında hep merak etmişti denizlerin üstünü
 neye benzerdi acep gökyüzü
 bir yanda büyük bir merak
 bir yanda ölüm korkusu..
 ne çare balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu
 küçük istavrit anladı, yolun sonu..
 Koca denizlere sığmazdı yüreği
 Oysa şimdi yüzerken küçücük yeşil leğende
 cansız uzanıvermiş dostlarına değiyordu minik yüzgeci..
 İnsanlar gelip geçtiler önünden, bir kedi,
 yalanarak baktı gözünün içine,
 yavaşça karardı dünya başı da dönüyordu.
 son bir kez düşündü derin maviyi, beyaz mercanı
 bir de , yeşil yosunu..
 işte tam o anda eğilip aldım onu..!
 yürüdüm deniz kenarına
 bir öpücük kondurdum başına
 iki damla gözyaşından ibaret sade bir törenle saldım denizin sularına..
 bir an öylece bakakaldı.!
 sonra sevinçle dibe daldı gitti, tüm kederimi söküp atarak
 teşekkürü de ihmal etmemişti
 birkaç değerli pulunu, elime avuçlarıma bırakarak...
 balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme
 sorar gibiydiler, neden yaptın bunu niye...,
 
 "bir gün" dedim
 "bulursam kendimi yeşil leğendeki küçük istavrit kadar çaresiz,
 son ana kadar hep bir umudum olsun diye."
 
 Namık Kemal
 
 
 
          
      
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
iyi bir şiir nerede biteceğini bilir... katılıyorum efenim güzel olmuş
YanıtlaSilSunuş başlığını değiştirdikten sonra gördüm iletinizi :)
YanıtlaSil